Sağlık Bakanlığı verilerine göre 100 bin nüfusa karşılık gelen kovit 19 vaka sayısında Samsun, üç haftadır zirvede yer alıyor. 13-19 Mart haftalık verilere göre 100 binde 508,97 vakanın görüldüğü kentte, uzmanlar uyarılarda bulunuyor.
Karadeniz bölgesinde vaka artış hızı sürekli olarak artmaya devam ederken, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi bu konuyla ilgili araştırma başlattı. Haftalık olarak koronavirüs tablosuna yansıyan vaka sayılarını değerlendiren Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asuman Birinci, Karadeniz'de mevcut mutasyonların dışında farklı bir mutasyonun varlığının düşünüldüğünü söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı 13-19 Mart verilerinde 100 binde 508,97 olan vaka sayısı, 20-26 Mart tarihleri arası korona tablosuna göre 100 binde 586,84'e yükselmişti. Karadenizde özellikle 5 ilde vaka artış hızı sürekli olarak artarken, bu durum Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde araştırma konusu oldu.OMU Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asuman Birinci, Karadeniz'de mevcut mutasyonların dışında farklı bir mutasyonun varlığı konusunda çalışma yürüttüklerini açıkladı.
Prof. Dr. Asuman Birinci, "Karadeniz'de mevcut mutasyonların dışında farklı bir mutasyonun varlığı düşünülüyor. Çalışma devam ettiği için sonuçlar çıkmadığından dolayı açıklayamıyoruz. İlerleyen günlerde çalışma sonucu belli olunca açıklanacak. Çalışma bitince veriler açıklanır" dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
Karadeniz Bölgesi'ndeki vaka sayılarını değerlendiren Prof. Dr. Faruk Aydın, 'Karadeniz Bölgesi'ndeki vaka sayıları Türkiye'nin diğer bölgelerindeki ortalamaya göre 3-4 misli yüksek olması, bu bölgede ne olduğunu düşündürmeye başladı ve Mutasyon ihtimalini akıllara getirdi. Aslında şu ana kadar bilinen mutasyonlar Türkiye'de var. Sağlık Bakanı açıklamalarında 50 şehirden daha fazla şehirde İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika mustasyonunun var olduğunu belirtti. Fakat yayınlanan haritadan ilginç bir sonuç çıkardık. Sonuç şu: Öyle birşey var ki Samsun'dan Rize'ye kadar olan bölge diğer illerimizin çok çok üstünde. Burada bir sorun var ve bu sorunun diğer şehirlerde ortak olabilme ihtimali var. Niçin bu kadar yüksek bu sayı? Dolayısıyla burada ne olmuştur? Burada genel olarak 2 durumdan bahsedilebilir. İnsanlar korunma yöntemlerini maske, mesafe, bir araya gelme, toplanma gibi hijyen kurallarını ciddi derecede ihmal ediyorlar veya bu tedbirlere uymuyorlar. Ancak böyle bir gözlemimiz yok. İnsanları bu kadar serbest yaşayan bir bölge değil. Eğitim durumuna göre de iyi bir bölgedir burası. İyi de bir sosyal yaşam var. Hijyenik bir sosyal yaşam biçimleri düzeldi artık. Özellikle bu 2000'den sonra veya 90'lardan sonra. Yani bu bölgenin böyle bir ihmal olmadığının cenaze evlerinin, taziyelerin etkili olabileceği konuşuldu. Bunların da Doğu'da ve Güneydoğu'da daha özel bir durumda olduğunu, oralarda böyle işlemlerin de daha fazla yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla vaka sayıları 4 misli nasıl artabilir?' dedi.
Faruk Aydın, 'O zaman da korunma dışında ne olabilir? İnsanların genetik bir sorunu mu var? Madem insanlar da böyle bir durum vardı, pandemi başlayalı 1 yıl oldu ve neden son 3 aydır ortaya çıktı? Neden daha önce Türkiye ortalamasıyla aynı iken son 2 ayda ortalamanın üzerine çıktı? Dolayısıyla endişe verici bir durumla karşılaşıyoruz. Virüsün kendini değiştirerek, başka bir güç kazanarak alışkanlıklarını değiştirerek hastalık yayılmaya başladı. İşte buna da genetik değişim yani mutasyon diyoruz. Peki birinden başka birine değişim gösterdikten sonra bulaşarak mutasyon mu yaptı? Tabii ki bilinen mustasyonda çalışılıyor. Bu bölgemizde dediğim gibi bilinen İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika mustasyonlarına yönelik analizleri yapılıyor. Fakat bilinmeyen bir mutasyonsa gözden kaçabilir diye bir uyarı yapılmak istendi. Tabii ki mutasyonun tespiti için bölgeyi temsil eden tüm bölgeye ait örnekler almak gerekiyor. Ve bu örneklerin genetik analizi, yani RNA'larının sekansı yapılması gerekiyor. Sekans da Türkiye'nin diğer bölgelerindeki virüslerden bir farkın olup olmadığına bakılmasında, ona uygun özel tedbirlerin alınmasında ihtiyaç olduğundan yola çıktık.' ifadelerine yer verdi.
Şu anki aşılamaların mutasyon virüse karşı etkisiyle ilgili Aydın, 'Bu aşılama konusuyla da irtibatlı mutasyondaki değişimlerin olup olmaması. Mevcut mutasyonlar da Güney Afrika mutasyonları bir miktar aşılara karşı aşı kaçağı yapma olasılığı olan bir virüs. Tabii ki buradaki eğer varsa, umut ediyoruz ki yoktur, herhangi bir mutasyon aşıların hedeflediği proteinler ve onları birleştiren antikorları ilgilendirecek noktadaysa o zaman etkileyebilir. Ama çalışma yapılmadan, bölgedeki virüs için bilimsel bir analiz olmadan bunu tahmin etmek zor. Aşılamada bütün mesele insandan insana geçmesine fırsat vermemek. Çünkü bunu yaparken mutasyonları yapıyor. Milyonlarca virüs bir insanda oluşuyor ve birçoğunda bu genetik hatalar meydana geliyor. Bunlar birikince ve başka insana bulaştığında sorun çıkarıyor. Keşke aşılamayı sadece biz değil bütün dünya daha başarılı yapabilseydi de virüse mutasyon şansı tanımasaydık. Yani aramızda barındırmamış olsaydık keşke. Fakat şimdi ilginç bir konu var karşımızda. Karadeniz niye diğer bölgelerden farklı durumda?' dedi.
'Bir endişe var ancak saptanmış bir mutasyon henüz yoktur' diyen Aydın sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir de burada Karadeniz'de yüksek sayıda bir bulaş var, vaka sayısı var. Bunu izah etmek için bütün argümanların tartışılması gerekiyor. Ancak mutasyon da bunlardan bir tanesi. Bunların mutlaka bilimsel yöntemlerle analiz edilip buna neden olayın ne olduğunu ortaya koymak lazım. İkinci olarak ise, bu bölgede yüksek sayı var iken Türkiye normalleşmeye yönelik bir adım atmaya çalışıyor. İşte bu bölgede bu sorunu çözmeden normalleşmek daha zor durumlara düşürebilir. Bir bilimsel adım, yapılması gereken bir işlem aranabilir. O yüzden toplumu uyarmak ve bilim insanlarını uyarmak dikkatini buraya çekmek isterim."
Virüsün yaygın olduğu Karadeniz illerinde Samsun'da 197 binden fazla birinci doz, 145 binen fazla ikinci doz aşı uygulandı. Trabzon'da 128 binden kişiye birinci doz, 97 binden fazla da ikinci doz aşı uygulandı. Giresun'da 85 binden fazla birinci doz, 64 binden fazla ikinci doz aşı uygulandı. Ordu'da 120 binden fazla birinci doz, 64 binden fazla ikinci doz aşı uygulandı. Sinop'ta 43 binden fazla birinci doz, 30 binden fazla da ikinci doz aşı yapıldı.